Post by |My Way!..| on Jun 23, 2009 9:44:23 GMT 3
Johann Wolfgang von GOETHE
Genç Werther’in Acýlarý
Hikaye, Werther’in mektuplaþtýðý arkadaþý Willhelm’in eliyle, mektuplar biçiminde anlatýlýr, zaman zaman, Willhelm sonradan öðrendiklerini de ekler (bu kýsýmlar bir sahne canlandýrmasý tarzýndadýr); Büyük kentin yarattýðý ruhsal çöküntüden doðaya kaçarak Wahlheim’e yerleþen aydýn bir gençtir Werther. Orada tanýþtýðý soylu bir ailenin güzel kýzý Lotte’ye aþýk olur. Lotte de kayýtsýz deðildir bu aþka ama Albert’le niþanlýdýr ve verilen sözler, ahlaki deðerler önemlidir. Lotte Albert ile evlenir. Werther ise bir aile dostu olarak yer alýr yanlarýnda. Ne var ki aþk ve dostluk arasýndaki sýnýr çizgisi zayýftýr. Sýnýrý geçmekten korkan Lotte, bir daha görüþmemeleri gerektiðini bildirir genç adama. Werther’in bu acýya dayanmasý ise imkânsýzdýr. Lotte’ye bir mektup yazar; “Bak Lotte! bana ölümün sarhoþluðunu tarttýracak olan o soðuk ve korkunç kadehi elime alýyorum. Onu bana sen uzatýyorsun, ben de alýrken hiç duraksamýyorum. Hayatýmýn bütün istekleri ve ümitleri yerine geldi. Ölümün çelikten kapýsýný vurmak öylesine titretici ve çetin ki” diyen Werther, “Silahlar dolu. Saat on ikiyi vuruyor. Alýnyazýsý bu, önüne geçilmez. Lotte! Elveda Lotte! Elveda” sözleriyle son verir mektubuna ve yaþamýna...
Týpký þiirleri gibi, Werther’de de kendi yaþamýndan bir parça vardýr Goethe’nin. 1772 yýlýnda hukuk stajýný yaparken, bir arkadaþýnýn niþanlýsýna aþýk olduðu için yaþadýðý duygu ve ahlak çatýþmasýndan esinlenmiþtir bu romanýný yazarken. Sondaki intihar vakasý ise, o sýralarda gazetelere yansýyan bir haberin verdiði ilhamla olmuþtur. Onun baþardýðý, tekil yaþanmýþlýklarý, genel toplumsal bir bunalýmýn eþliðinde anlatabilmesindedir. Ve elbette, Goethe’nin þiirsel, tasvirlerle dolu zengin dili/üslubu, hikâyenin büyüsünü benzersiz biçimde derinleþtirir.
Genç Werther’in Acýlarý
Hikaye, Werther’in mektuplaþtýðý arkadaþý Willhelm’in eliyle, mektuplar biçiminde anlatýlýr, zaman zaman, Willhelm sonradan öðrendiklerini de ekler (bu kýsýmlar bir sahne canlandýrmasý tarzýndadýr); Büyük kentin yarattýðý ruhsal çöküntüden doðaya kaçarak Wahlheim’e yerleþen aydýn bir gençtir Werther. Orada tanýþtýðý soylu bir ailenin güzel kýzý Lotte’ye aþýk olur. Lotte de kayýtsýz deðildir bu aþka ama Albert’le niþanlýdýr ve verilen sözler, ahlaki deðerler önemlidir. Lotte Albert ile evlenir. Werther ise bir aile dostu olarak yer alýr yanlarýnda. Ne var ki aþk ve dostluk arasýndaki sýnýr çizgisi zayýftýr. Sýnýrý geçmekten korkan Lotte, bir daha görüþmemeleri gerektiðini bildirir genç adama. Werther’in bu acýya dayanmasý ise imkânsýzdýr. Lotte’ye bir mektup yazar; “Bak Lotte! bana ölümün sarhoþluðunu tarttýracak olan o soðuk ve korkunç kadehi elime alýyorum. Onu bana sen uzatýyorsun, ben de alýrken hiç duraksamýyorum. Hayatýmýn bütün istekleri ve ümitleri yerine geldi. Ölümün çelikten kapýsýný vurmak öylesine titretici ve çetin ki” diyen Werther, “Silahlar dolu. Saat on ikiyi vuruyor. Alýnyazýsý bu, önüne geçilmez. Lotte! Elveda Lotte! Elveda” sözleriyle son verir mektubuna ve yaþamýna...
Týpký þiirleri gibi, Werther’de de kendi yaþamýndan bir parça vardýr Goethe’nin. 1772 yýlýnda hukuk stajýný yaparken, bir arkadaþýnýn niþanlýsýna aþýk olduðu için yaþadýðý duygu ve ahlak çatýþmasýndan esinlenmiþtir bu romanýný yazarken. Sondaki intihar vakasý ise, o sýralarda gazetelere yansýyan bir haberin verdiði ilhamla olmuþtur. Onun baþardýðý, tekil yaþanmýþlýklarý, genel toplumsal bir bunalýmýn eþliðinde anlatabilmesindedir. Ve elbette, Goethe’nin þiirsel, tasvirlerle dolu zengin dili/üslubu, hikâyenin büyüsünü benzersiz biçimde derinleþtirir.